Uganda

Uganda halkı çok cana yakın ve topraklarında koruma arayan komşularını sıcak bir şekilde karşılasalar da ülkenin kaynakları vatandaşların ve mültecilerin tüm temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yeterli değildir. İnsani yardım olmadan çok sayıda mülteci, stresli krizden gıda güvensizlik düzeylerine kadar kötü durumlarla karşı karşıya kalabiliyor.

Mültecilere yönelik gıda dağıtımları genellikle gecikmeli ve yetersizdir. Temmuz 2015’ten önce gelen mültecilere gıda yardımındaki düşüşler, çocuklar da dahil olmak üzere günde sadece bir öğün yiyen birçok mülteciyle sonuçlandı ve Ocak 2020’ye kadar acil gıda güvenliği seviyeleriyle karşı karşıya kalmalarına neden oldu.

Ülke ayrıca su ve sanitasyon tesisleri ile ilgili bir kriz yaşamaktadır. Büyük bir mülteci nüfusuna hizmet etmek için çok sınırlı su kaynakları vardır, bu da uzun bekleme kuyruklarına yol açar.

Ülke, Salgın hastalıklara karşı da savunmasız. Kabul merkezlerinde, mülteci yerleşimlerinde ve ev sahibi topluluklarda yetersiz yıkama olanakları nedeniyle kızamık, sıtma ve kolera salgınları riski çok yüksektir.

Hayat Yolu Derneği, insani yardım sağlamanın yanı sıra, en savunmasız insanların uzun vadede yardıma bağımlılıklarını azaltmak için dayanıklılığını ve kendi kendine yeterliliğini artırmaya çalışıyor, böylece su kuyuları açtık ve orada bir okul kurduk. Ayrıca yetim çocukları evlat edinen ve onların tüm ihtiyaçlarını, genel refahını sağlayan kendi yetimlerimizin sponsorluk programına başladık.

55 yaşındaki Aysha şöyle diyor; “vatanı terk etmek çok acı verici” dedi. Yaşlı kadınlar Güney Sudan’da iç savaşın dehşetini yaşadılar ve hala yaşadığı dehşetin etkilerini yaşıyorlardı. Evlerimizi ve eşyalarımızı terk ederek kaçmak zorunda kaldık. Sadece sevdiklerimizi kurtarmak istedik.

Aysha ve ailesi Güney Sudan’daki savaştan kaçmışlar ve su kaynakları ve yıkanma olanaklarından yoksun bir mülteci kampında Uganda’ya sığınmışlardı. “En başından başlamak zorunda kaldık, kocam ve çocuklarım da işlerini kaybetti. Savaştan önce yaşadığımız güzel günleri asla unutmayız. Basit bir hayat sürmekten çok mutluyduk, zengin değil ama mutluyduk. Artık günümüz için yiyecek bile bulamıyoruz.

Üç erkek torunum ve iki kız torunum var, hepimiz aynı çadırda yaşıyoruz, çaresizce yüzlerine bir gülümseme olmayan çocuklara bakmak çok üzücü. Onlar hala çocuk; okullarına dönmeleri ve iyi bir hayat sürmeleri gerekiyor.

Hayat Yolu, büyükanne ve büyükbabaların büyük ailesini, iki evli oğlu ve ailelerini ziyaret etti. 11 kişi plastik, kumaş, ahşap ve biraz daha güçlü hale getirmek için buldukları her şeyden oluşan geçici bir evde yaşıyor.

Aysha’nın ailesi, aynı koşulları yaşayan, evlerine, çiftliklerine ve işlerine dönme hayallerini paylaşan diğerlerinden sadece biridir.

Bu insanların yaşadığı acıların bir kısmını hafifletmek için Hayat Yolu Derneği olarak aynı kamptaki yüzlerce aileye gıda yardımı sağlıyoruz, bir su kuyusu açtık ve çocuklar için bir okul inşa etmeyi başardık.

Hayat Yolu Derneği ve tüm yardım sever insanlar için çok mutlu ve minnettarız, su kuyusundan önceki hayatımız gerçekten çok zordu. Ayrıca çocuklarımız okula gittikleri için çok mutlular. Anavatanımızı terk ettiğimizden bu yana başımıza gelen en iyi şeylerden biri bu”dedi.